top of page


TÖVBE ve BAĞIŞLAMA
BAĞIŞLAMA BİREYSEL ve TOPLUMSAL HOŞGÖRÜNÜN TEMELİDİR
Mutlu Hayatın Formülü!!!



Öfkelendikleri zaman kusurları bağışlarlar. (Şûrâ suresi, 37. ayet.)Kur’an’da övgü ile söz edilen bireylerin başta gelen özelliklerinden biri de, birçok ayet-i kerimede geçtiği gibi, affediciliktir. Bu ayette ise, “öfkelendikleri zaman” kaydının da eklenmesiyle, bu özelliğe ayrı bir vurgu yapılmıştır. Çünkü bağışlama gerek bireysel, gerekse toplumsal hoşgörünün temelini oluşturmaktadır.
Affedicilik, bir müminin imanından gelen nitelikleri arasındadır. Çünkü bu, esas itibarıyla, Allah’ın sıfatlarındandır. İnsanlara karşı, kusur örtücü ve bağışlayıcı olan bir kimsenin, Rabbinden bağışlanmayı umması, tövbe etmesi fıtratının gereğidir. Kur’an eğer bir davranış modelini bize örnek olarak göstermişse, yaratılışımız için
en uygun şeyin o davranış biçimi olduğundan şüphe edilmemelidir. Kur’an “Affedici olun” buyurduğunda, insanın yaratılışı da bunu tasdik eder; hem bireysel, hem de toplumsal hayattaki sonuçlarıyla, affediciliğin insan için en doğru bir hayat tarzı olduğunu gösterir. Bireyler birbirlerini affettiği zaman toplumda hoşgörü iklimi egemen olur. Birliktelik ve bütünlük olur. Toplumsal dayanışma ve kaynaşma ile birçok zorlukların üstesinden gelinebilir. Toplumsal hoşgörünün egemen olduğu bir toplumda, barış ve ekonomik kalkınma en belirgin olumlu özelliklerin başında gelir. Yapılan çok sayıda araştırma, affetmesini bilen insanların, birçok sağlık sorunuyladaha rahat bir şekilde baş edebildiklerini göstermiştir. Kin-nefret-öfke-acı döngüsünü kırarak insanı bir barış atmosferine kavuşturan bu özellik, aynı etkiyi insan toplulukları üzerinde de yapmaktadır. Yine araştırmalar, affediciliğin yaygın olduğu toplumlarda suç oranının da düşük olduğunu tespit etmişlerdir.

Affetmek güzeldir, ama kolay değildir. Hele öfkesi galeyan halinde iken affedebilmek hiç kolay değildir. Ancak Kur’an insanlara bunu hedef olarak göstermektedir. Kur’an’ın gösterdiği bu hedef ise, insanları ciddi bir eğitime ve nefis terbiyesine ihtiyaç göstermektedir.
Allah’ın Resulü başka bir hadisinde ise: “Allah, affeden kulun değerini arttırır.” (Müslim, Birr: 69; Tirmizî, Birr: 82.) buyurmaktadır. Kur’an’da “Kim sabreder ve bağışlarsa, şüphesiz bu, azme değer işlerdendir.” (Şura suresi, 43.ayet.) ayetiyle de affetmenin üstün bir ahlak özelliği olduğu haber verilmektedir. Dolayısıyla müminler affedici, merhametli, hoşgörülü davrananlar ve Kur’an’da bildirildiği gibi, “öfkelerini yenenler ve insanlar(daki hakların)dan bağışlama ile (vaz)geçenlerdir.” (Âl-i İmran suresi, 134 . ayet.).
Bazı kişiler, karşılarındaki kişiyi bağışladıklarını söyleseler de, bu kişilerin kalplerindeki kin ve kızgınlıktan kurtulmaları uzun sürer. Tavırları genellikle bu kızgınlığı yansıtacak şekildedir. Müminlerin affediciliğ i ise samimidir. Müminler, insanın dünyada imtihana tabi tutulduğunun, hata yaparak doğruları öğrenen bir varlık olduğunun bilincindedir. Mümin kimse, tamamen haklı olduğu ve karşı tarafın tümüyle haksız olduğu bir durumda bile hiç tereddütsüz affedebilmelidir. Affetme konusunda, hataları, büyük ya da küçük olarak ayırmazlar. Bir kimse hatayla büyük bir kayba sebep olabilir. Ancak meydana gelen her olayın Allah’ın kontrolünde ve bir kader dâhilinde geliştiğini bilen müminler, bu tür bir olay karşısında tevekküllü davranır ve kişisel bir kızgınlık içerisine girmezler.
Kısacası öfkelenmek insanın en başta ruh halini olumsuz yönde etkileyen ve buna
paralel olarak sağlığını zedeleyen bir tavır bozukluğudur. Affetmek ise kişiye zor gelse de öfkenin getirdiği tüm olumsuzlukları ortadan kaldıran, kişinin hem fiziken hem ruhen sağlıklı bir yaşam sürmesine yardımcı olan güzel bir davranış şekli, üstün bir ahlak özelliğidir. Ayrıca, bağışlamakla bireysel ve toplumsal hoşgörünün temelleri de atılmış olur.


HOŞGÖRÜ
Deger vermektir
Kusurları
görmemektir
Uyumlu
olmaktır
Anlayışlı
olmaktır
Alay
etmemektir
Tahammül
etmektir
bottom of page